Rektör Cem Zorlu: Hedefimiz Türkiye'de ilk 5

,

19-01-2023 08:11:31

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, yönetimdeki temel felsefe ve anlayışlarının başarı olduğunu söyledi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, görevde bulunduğu 4 yıl boyunca gerçekleştirdikleri projeleri, yeni dönemdeki hedef ve çalışmaları anlatmak üzere basın mensupları ile bir araya geldi.

Rektör Prof. Dr. Cem Zorlu, rektörlüğünün ikinci döneminde yeni yönetim kadrosuyla hizmet etmeye devam edeceklerini belirterek, “Yeni bir ekiple başladık. Bundan önceki ekibimiz ciddi katkılar sağladı. Bu noktalara gelmemizde katkıları var. Her yeni ekiple bir heyecan olur düşüncesiyle, tamamen üst yönetimde yenileşme gerçekleştirdik. Dekan seviyesinde de ciddi değişikliklere gidiyoruz. Yönetimdeki temel felsefe ve anlayışımız başarı odaklı. Yürüyen değil, koşan bir yönetim olmak istiyoruz. Hatta ben yönetime geldiğim andan itibaren yönetici arkadaşlara, ‘koşun, sadece bana konum bildirin. Her anınızı benimle paylaşmak zorunda değilsiniz. Enerjinizi, becerinizi, zihninizdeki ne kadar farklı ve Türkiye’ye fayda sağlayacak olan projeler varsa bana sormadan uygulamaya geçin’ demiştim. Ancak böyle başarılı olabilir üniversiteler. Bir profesör unvanı almış olan kişi zaten ciddi anlamda bir donanıma sahip demektir. Sadece bizim yapacağımız iş bu arkadaşlara imkan sağlamak. Bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.

‘YAPTIKLARIMIZI ANLATMAKLA BİTİREMİYORUZ’

Görevde bulundukları 4 yıl boyunca birçok çalışmaya ve projeye imza attıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Zorlu, “Biz yaptıklarımızı saymakla, anlatmakla bitiremiyoruz. Ama biz bu yaptıklarımızı kendimiz için değil, Konya için yaptık. Konya’nın merkezinden Türkiye’de ve dünyada hep altını çizerek vurguladığım adını aldığımız Necmettin Erbakan’a yakışır bir üniversite haline gelmek istiyoruz. Temel felsefemiz bu. Allah rahmet eylesin. Çok önemli siyasi ve akademik anlamda izler bırakarak giden Necmettin Erbakan’ın adının verildiği bu üniversitede rektörlük yapmak bir sorumluluğun, ağır yükün farkında olmak anlamına gelmekte. Necmettin Erbakan’ın çok derin bir ufku ve öngörüsü olan bir şahsiyetti. Türkiye’nin tarihine damga vurmuş özel ve önemli zekalardan birisiydi. Biz Necmettin Erbakan’ın adına yaraşır bir üniversite olmak gibi bir motivasyonla yola çıktığımıza göre, onun için söylenen hayali, bizim de hayal etmemiz gerekir. Bizim hayalimiz Türkiye’de ilk 5’e, dünyada ilk 500’e girmiş ve orda da sürekli var olan bir üniversite olmak. Biz göreve geldiğimizde dünya sıralamalarındaki kuruluşların herhangi birinin radarına giremiyorduk. 2022 yılında dünyada bin 200’üncü sıralamaların üstündeydik. 2023’te bin ile bin 200’ün arasına girdik. Türkiye’de tüm üniversiteler arasında 2022’de 44’üncü sıradaydık. 2023’te 14’üncü sıradayız. 2022’de devlet üniversiteleri içerisinde 33’üncü sıradaydık. 2023’te 8’inci sıraya yerleştik. 4 yıl önce göreve geldiğimde Türkiye’de ilk 10’a, dünyada da sıralamaya girme iddialarımı söylediğimde birçok insan inanamamıştı. Rabbimin inayetiyle oldu. İkinci dönemin ortalarında ilk 10’a gireriz derken, daha birinci dönemin sonunda devlet üniversiteleri arasında 8’inci sıraya yerleştik. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza gerçekleştirdiğimiz ziyarette de sözümüzü verdik. Artık bu bizim boynumuzun borcu. Türkiye’de ilk 5 dedik” diye konuştu.

FİZİKİ OLARAK CİDDİ YOL KAT EDİLDİ

Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin fiziki anlamda ciddi yol kat ettiğini, daha da kat etmesi gereken yolunun olduğunu da ifade eden Rektör Prof. Dr. Zorlu, “Mühendislik Fakültemizin binası şükürler olsun bitti. 45 bin metrekare devasa, son derece modern ve kaliteli bir bina oldu. Geldiğimizden bu yana kaynaklarımızın hepsini oraya aktarıyoruz. Türkiye’de hem mimarisi hem de kalitesi itibariyle sayılı binalardan bir tanesi oldu. Kampüsümüzün incisi denilecek bir bina. Bugünkü değeri 1 milyar liranın üstündedir. Bu dönem içerisinde bizim için de çok önemli olan Organize Sanayi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nu kurduk. Bu çok önemli. Türkiye’de ilk kez CNC Operatörlüğü Bölümü’nü açtık. Bu bölümümüze gelen öğrencilerimizin puanı Makine Mühendisliği’ne gelenlerden daha yüksek. Bu memleketin ihtiyacıydı. 4 bölüm halinde açtık. Bölüm sayımızı da çoğaltmayı düşünüyoruz. Eski hastanemizi çocuk hastanesi haline getirdik. BİTAM Laboratuvarımızı tamamladık. Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nin kantinini hasta ve hasta yakınlarımız yakışır bir hale getirdik. Hastanemizin park sorununu bitiriyoruz. İnşallah Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte çözüm noktasında iradesini ortaya koydu. Bu süreç içerisinde hayırseverlerimizden 1 milyar liralık hibe aldık. Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi ve Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi dışında 7 bina sözü aldık ve başladık. Yüzde 80, 40, 50 bitenler var. Türkiye’deki üniversite kütüphaneleri arasında sayılı bir kütüphane. Tamamen bittiğinde de Konya’ya yakışır bir kütüphane olacak. Bir milyon fiziki kitap kapasitesine sahip. Konya manzaralı, öğrencilerimizin keyifle saatlerce çalışabileceği ve ders mütalaasında bulunabileceği bir mekan. Fiziki anlamda Allah izin verirse önümüzdeki 4 yılın sonunda öğrenci yaşam merkezi, spor salonu ve kompleksi, peyzajı bitmiş bir kampüs olarak görevi teslim edeceğiz inşallah. Hedefimiz bu” dedi.

BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ ÜNİVERSİTEMİZE GETİRİYORUZ

Keleşoğlu Vakfı’ndan da bahseden Rektör Prof. Dr. Zorlu, “Vakfımızın üniversitemize katkısı çok. Başarılı öğrencileri üniversitelerimize çekebilmek için ilave bursu ancak vakıf üzerinden verebilirsiniz. Şuanda yurtdışından 4 başarılı öğrenciyi, üniversitemize getirdik. Ayda 3 bin lira burs veriyoruz. Yurtları, ilk geliş ve son dönüş uçak biletleri, harçları, sağlık sigortalarını karşılıyoruz. Dünyanın farklı bölgelerinde ulusal sınavlarda ilk 50’ye, 100’e girmiş öğrencileri biz üniversitemize kabul ediyoruz. Gelen öğrenci sayımız artacak. Bu üstün yetenekli öğrenciler, eğitimlerini tamamladıktan sonra memleketlerine gittiklerinde kimisi başbakan, bakan, iş adamı, bürokrat ve siyasetçi olarak karşımıza çıkacaklar. Türkiye’den de başarılı öğrencileri yüksek burslar vererek üniversitemize getirmek için çalışmalar gerçekleştireceğiz. Bu alanda çok ciddi yarışlar var. Bu yarışlara devlet üniversiteleri giremiyor. Bu nedenle bu vakfı kurduk. Üniversitemizi başarıya ulaştırmak için NEVA Başarı Ödülleri çok önemli bir motivasyon sağlıyor. Akademisyenler arasında gelecek yılın ödülünü almak için çalışmalar başladı şimdiden. Bu ödülleri kendi üniversite bünyesinde veremezsiniz. Ancak vakfın üzerinden bunu gerçekleştirebilirsiniz. Akademisyenler arasındaki başarı duygusunu tahrik etmek, ortaya çıkarmak için ödül koyduk. Öğrencilerdeki yarışı artırmak için ödül koyduk. Başarılı olmak istiyorsanız, Türkiye’de ve dünyada söz sahibi olan bir üniversite olmak istiyorsanız bunun temelini şimdiden atmalısınız. Biz bunu yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

AKADEMİSYENLERİN ÖNÜ SONUNA KADAR AÇIK

Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde, üniversiteye ve ülkeye katkı sağlamak isteyen akademisyenlerin önünün sonuna kadar açık olduğunu da söyleyen Zorlu, “Yurtdışına gitmek isteyen bir akademisyenin, gidememe gibi bir lüksü yok. Ben kendi akademik sürecimden bilirim. 40 engelle karşılaşırdık. Şimdi yöneticilerimiz söylüyorlar. Asistanlar sormuyorlarmış bile. Sormasınlar. Gitsinler, aylarca kalsınlar. O birikimi getirsinler. O ufuk genişliğini tanısınlar” diye konuştu.

TÜRK MÜZİĞİ KONSERVATUARI ORTAOKUL VE LİSE

Türkiye için ilklerden olacak bir projeden daha bahseden Prof. Dr. Zorlu, “Milli Eğitim Bakanlığı, Büyükşehir Belediyemiz ve Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden oluşan bir konsorsiyum halinde oluşturduğumuz birliktelik sonucunda Türkiye’de ilklerden birisi olacak Türk Müziği Konservatuarı Ortaokul ve Lise açılacak. Bu noktada bir çalışmamız var” dedi.

‘YAPAY BÜYÜMEK İSTEMİYORUZ’

Yapay büyümek istemediklerini de aktaran Zorlu şu şekilde konuştu: “Öğrenci sayılarımızın bundan sonra yükselmeyecek, aksine azalacak. Bazı bölümlerin ikinci öğretimlerini kapatacağız. Bazı bölümlerdeki öğrenci sayımızı azaltacağız. Şuanda 40 bin civarında öğrencimiz var. Bu sayı 30 binlere düşecek. Kaliteli ve iddialı üniversitelere bakıldığında hedeflediğimiz rakamlarda bile değiller. İddialı ve kaliteli bir üniversite olmak istiyorsanız öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısını artırmalısınız. Öğretim üyelerinin sadece derse giren bir öğretim üyesi değil, aynı zamanda araştıran, proje peşinde koşan, makale yazan öğretim üyesi olması gerekir ki bunların da bu ders saatleri ile yapılması mümkün değil. Biz daha çok öğretim üyelerimizin araştırmaya, projeye yönelik işler yapmasını istiyoruz. Bu imkanı sağlamak için de öğrenci sayımızı aşağıya çekmek istiyoruz. Niceliğiyle değil, niteliğiyle konuşulan bir üniversite olmak istiyoruz.”